
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki soruların Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
İbrahim AKIN
İzmir Milletvekili
İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin Aşağı Kızılca Mahallesinde, kendi müstakil evinde ve kendi kapalı bahçesinde hayvan besleyen Şevket Yerdeşen adlı yurttaş, 23 Şubat 2025 tarihinde evinde otururken Rahmi Yıldız adlı kişinin silahlı saldırısına uğramış ve bu saldırı sonucunda göğsüne isabet eden bir tabanca mermisi ile yaralanmıştır. 25 Şubat 2025 tarihinde hastaneye kaldırılan Şevket Yerdeşen, 6 Nisan 2025 tarihinde ne yazık ki kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir.
Bu olayla ilgili bugüne kadar yürütülen yargı sürecinde skandal niteliğinde bir dizi gelişme yaşanmış ve tüm bunların sonucunda, gerçekleştirilen saldırı ile kasten öldürmenin varlığını gösteren kuvvetli suç şüphesi mevcutken, 1 Mart 2025 tarihinde kasten öldürmek suçlamasıyla hakimliğe sevk edilen saldırgan Rahmi Yıldız, savcılığın talebi ve hakimin kararı ile haftada bir gün imza vermesi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki denetimli serbestlikle salıverilmiştir.
Jandarma’nın yapmış olduğu olay yeri incelemesinde Şevket Yerdeşen’e isabet eden kurşunun saldırgan Rahmi Yıldız’ın evinden yapılan atışa bağlı olduğunun Olay Yeri İnceleme Raporunda yer aldığı, saldırgan Rahmi Yıldız’ın olayda kullandığı silahın seri numarasının olmadığı, olayda kasten öldürmenin varlığını gösteren kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu bilindiği halde Rahmi Yıldız’ın 1 Mart 2025 tarihinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılması akla çok sayıda soru işareti getirmektedir.
Konunun ancak sosyal medyada yer alması ve kamuoyunda olayla ilgili tepkinin oluşması sonucunda saldırgan Rahmi Yıldız’ın 9 Nisan 2025 tarihinde tutuklanmış olduğu öğrenilmiştir.
Bu konuyla ilgili olarak kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sürecin sağlıklı bir şekilde takibinin yapılabilmesi için aşağıdaki soruları yanıtlamanız beklenmektedir.
- Hakkında kasten öldürme suçlaması varken ve dava dosyasında bu yönde güçlü kanıtlar mevcutken, dosyadaki tüm somut delillere karşın soruşturma savcısının dosyada illiyet bağı kurmaktan ısrarla kaçınması, hâkimliğe sevk sırasında denetimli serbestlik teklif etmesi ve sonuçta denetimli salıverilme kararının verilmiş olması hayatın olağan akışına, davanın seyrine ve mevcut hukuksal düzenlemelere uygun mudur?
- Saldırganın kullandığı silahın ruhsatının olup olmadığı soruşturulmuş mudur? Bu konuda bir soruşturma yapılmışsa ulaşılan sonuç nedir?
- 1 Mart 2025 tarihinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Rahmi Yıldız, tutuklandığı tarihe kadar adli kontrol şartı yükümlülüğünü yerine getirip imza vermiş midir? Vermişse kaç defa imza vermiştir?
- Saldırgan daha önce salıverilmişken, 9 Nisan 2025 tarihinde tutuklanmasında sosyal medyanın ve kamuoyunun baskısının etkisi olmuş mudur?
Bir yanıt bırakın