Sanayi Ve Tekonoji Bakalığına bağlı Doğu Karadeniz Kalkınma Projesi (DOKAP) ve Konya Ovası Kalkınma Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdarelerinin 2024 bütçesi üzerine DEM Parti adına yaptığım değerlendirmenin tam metni aşağıdadır:
Sayın başkan,
Sayın milletvekilleri,
Bölge Kalkınma İdareleri hakkında söz almış bulunmaktayım. DEM Parti ve şahsım adına Genel Kurulu selamlıyorum.
Bölge Kalkınma İdareleri bölgesel kalkınma projelerini sürdürmek ve sonuçlandırmak üzere 2011’de 5 yıllığına kurulmuştu. İdarelerin çalışma süreleri Cumhurbaşkanı tarafından 2026 yılına kadar uzatılmış durumda.
Bu idarelerin kurulma amacına ve hedeflerine, sonra da yayınladıkları faaliyet raporlarına bakarsanız DOKAP ve KOP Bölgeleri şimdiye kadar tamamen ihya olmuş, adeta birer cennete dönüşmüş olmalıydı. Çünkü kâğıt üzerinde her şey çok mükemmel görünüyor. Ama gelin gerçekte neler olduğuna bir bakalım.
Değerli milletvekilleri,
DOKAP bölgesinde Amasya, Artvin, Bayburt, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon olmak üzere toplam 11 ilimiz var. Bu idare sözde bu illerin kalkınmasını, bölgesel eşitsizliğin azaltılmasını, bölge dışına olan göçlerin durdurulmasını sağlayacak.
Aslında bölgeyi değil, sadece belli kişileri ve bazı kurumları kalkındırıyorlar. Bu İdareler, bir yerlere para aktarmanın ara merkezleri olarak kullanılıyor.
Sayın milletvekilleri,
Sizlere birkaç rakam verdiğimde bu daha net ortaya çıkacak. DOKAP Bölgesel Kalkınma İdaresine bu bütçede 742 milyon 277 bin TL ayrılmış. Bu rakamın yüzde 92’si ise Sermaye Transferlerine kullanılacak. Sermaye transferleri, karşılıksız olarak yapılan bir bütçe gideridir. Çeşitli kurumlara ve STK’lara yapılan sermaye aktarımlarıdır. DOKAP Bölgesel Kalkınma İdaresinin geçen yılki bütçesi de bu şekildedir. Geçen yıl da bütçesinin yüzde 93’ü Sermaye Transferlerine ayrılmış.
Kâğıt üzerinde bölgedeki illerin kalkınması ve gelişmesi için harcanması beklenen bu paranın nasıl çar-çur edildiğine gelin birlikte bakalım:
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin bazı projelerini sayayım şimdi;
Dernekpazarı Belediyesi için 15 binanın,
Çaykara Belediyesi için 20 binanın,
Güneysu Belediyesi için 46 binanın,
İyidere Belediyesi için 52 binanın,
Çanakçı Belediyesi için 22 binanın dış cephesi giydirilmiş.
Bu projeler döneminde adı geçen tüm belediyelerin AKP belediyesi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bu belediyeler, söz konusu projeleri aynı zamanda seçim malzemesi de yapmışlar. Yani Bölge Kalkınma İdareleri aslında, iktidar partisinden olan belediyelerin AR-GE birimi gibi çalışmış.
Bir de Giresun-Çanakçı-Kuşköy Köyüne Özgü Islık Dilinin (Kuşdili) Tanıtılması, Yaşatılması ve Bölge Turizmine Kazandırılması Projesi var.
Mesela bu toprakların kadim dillerinden olan Kürtçeyi yok sayanlar, kuşdilini yaşatmak için projeler yapmış, oralara para akıtmışlar. Kuşdilini yaşatmak için bakın neler yapmışlar:
Çanakçı ilçesinde;
•1 adet cami,
•22 adet evin cephe iyileştirilmesinin yapılması,
•3 adet okul binası konaklama ve yeme içme hizmet alanlarına dönüştürülmesi,
•1 adet değirmenin yöresel mimariye uygun olarak tadilatının yapılması,
•2 adet seyir terası
Allah aşkına bu yapılanlarla kuş dili arasında nasıl bir ilişki var?
DOKAP’ta şu bina giydirme işinde ne varsa bütün projelerin yolu oraya çıkıyor. Ne hikmeti var bilemiyoruz fakat anlaşılan kalkınmanın yolu bina dış cephesini giydirmekten geçiyor. Böylece dünyada bina dış cephesi giydirerek kalkınan ilk ülke olmuş olabiliriz.
Sayın Milletvekilleri,
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi bir de “Rize Çarşı Çay Projesi” yapmış ki tam evlere şenlik.
Proje şöyle:
AKP’li Rize Belediyesi, Rize Merkezinde dokuz buçuk dönümlük bir alanı Rize Ticaret Borsası’na hukuka aykırı şekilde tahsis etmiş.
O alana Bölge Kalkınma İdaresi kocaman bir çay bardağı dikme projesinin finansmanını yine hukuka aykırı bir şekilde karşılamış. Bu hukuksuzluğu Sayıştay 2019’da belirtmiş. Ama ne hukuk, ne Sayıştay Bölge Kalkınma İdaresini durdurmamış.
Proje 24 milyon TL ile ihale edilmiş. Ama 2022’ye gelindiğinde proje maliyeti iki katına çıkmış. (47 Milyon TL). İşte bu da başka bir “kalkınma” örneği.
Gerçekten siz bölgeyi değil, yandaşlarınızı kalkındırıyorsunuz.
DOKAP Kalkınma İdaresinin maharetleri saymakla bitmiyor. Bir de Yeşil Yol Projesi var. Bu da bin kilometreyi aşan bir ekolojik yıkım projesi. Karadeniz’in yaylalarını katletme projesi. Bu projeyi yargı durdurmuştu ama maalesef Çevre Şehircilik Bakanlığının 2016’da yaptığı Yeni Çevre Düzeni Planı ile yargı kararı işlevsiz hale getirildi. Çevre Bakanlığı imkân sağladı, DOKAP yol yapıyor. Karadeniz’in yaylaları mı elden gidecek? Sayın bakanın deyimiyle “ee olacak o kadar”. Çevre bakanı talimat almış gibi yeşil gördüğü her yere saldırıyor. Sizler yeşili değil, sadece yeşile boyamayı seviyorsunuz.
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin bu muhteşem(!) çalışmaları sonunda mesela bölgeden dışarıya göçler durmuş mu sizce? Ben söyleyeyim: sadece 2022 yılında, DOKAP bölgesindeki 11 ilimizden 241 BİN kişi bölge dışına göç etmiş. Bölge gerçekten kalkınsa bu insanlar göç eder miydi hiç?
Sayın Milletvekilleri,
Bir de Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresine bakalım.
Aslında DOKAP için ne söylendiyse, KOP Bölge Kalkınma İdaresi için de geçerli.
Aksaray, Karaman, Konya, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir olmak üzere 8 ilimizi kapsayan bu idarenin de bütçesinin neredeyse tamamı yine sermaye transferine gidiyor. 2023 bütçesinin yüzde 81’i karşılıksız olarak çeşitli kurumlara ve STK’lara dağıtılmış. 2024’te de bütçesinin yüzde 82’si Sermaye Transferi için ayrılmış
Yani KOP Bölge Kalkınma İdaresi de yine kamu kaynaklarını bilmediğimiz kurumlara, STK’lara, iktidar belediyelerine aktaran kurum olarak işlev görüyor.
Peki, bakalım bu sermaye transferleri KOP’ta nereye yapılmış:
Sayın milletvekilleri,
KOP Bölge Kalkınma idaresi 2021 yılında bir silah şirketi olan HUĞLU için bir Tekstil Atölyesi yapımını finanse etmiş. Bu da yetmemiş, , Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı adı altında 2023’te bu atölyenin kapasitesini artırmak için yine HUĞLU’ya para aktarmış. Şu meşhur silah üreten ve 60 ülkeye satan şirket. HUĞLU bu atölyede ürettiği kıyafetleri şimdi yüksek fiyatlarla satıyor ve kazancına kazanç katıyor.
Sadece 2022 yılında 23 MİLYON DOLAR ihracat yapan HUĞLU şirketi dışında koca bölgede destek verecek küçük ve orta ölçekli işletme bulamadınız mı? O parayı bölge halkına, çiftçiye, üreticiye, esnafa, bakkala manava destek verseydiniz, emin olun bölge daha çok kalkınırdı. Ama uygulamalarınızla niyetinizi hiç gizlemiyorsunuz. Sizin işiniz gücünüz büyük şirketleri kalkındırmak, küçük esnafı değil!
Sayın milletvekilleri,
Kalkınmanın temel ölçütlerinden biri, eğitim ve kalifiye iş gücüdür. Oysa Konya’daki öğrenci sayısı 2016’da 135 bin iken, 2020’de bu sayı 121 bine düşmüş. Yani hem bölgeyi kalkındırdınız hem öğrenci sayısı düştü öyle mi?
KOP Bölgesi kalkınıyor olsa insanlar buradan bölge dışına göç etmezdi. KOP bölgesinde küçük esnafa, çiftçiye, küçük işletmelere yeterli destek verilseydi bu insanlar yerini yurdunu terk etmezdi. Oysa sadece 2022 yılında KOP Bölgesindeki 8 ilden 161 bin insan bölge dışına göç etmiştir. Bu nasıl bir kalkınma?
Bölge Kalkınma İdarelerinin kalkındırdığı birileri varsa onların bölge halkı olmadığı kesin.
Sayın Milletvekilleri,
Bu idareler, bizim vergilerimizden toplanan paraları bir yerlere sermaye transfer etmek için oluşturulan birer örtü. Halktan alınan vergi, şirketlere ve bilmediğimiz çeşitli kurumlara aktarılıyor.
Sayın bakanın şunlara cevap vermesini istiyoruz:
Bu idarelerin şimdiye kadar sermaye transferi yaptığı kurumlar ve STK’lar hangileridir?
Sermaye transferi yapılan belediyeler içinde muhalefet partisi belediyeleri de var mıdır?
Son beş yılda hangi proje için, hangi kurumlara ne kadar sermaye transferi yapılmıştır?
Bu projeler, bölgelerin kalkınmasında nasıl bir işlev görmüş? Sonuçlarına ilişkin sayısal veriler nasıldır?
Bölge Kalkınma İdarelerinin görev alanlarındaki halkın sosyo-ekonomik ve kültürel yapısında ne gibi iyileşmeler olmuştur?
Bölge Kalkınma İdarelerinin görev alanı olan illerden dışarıya göçler durmuş mudur?
Bu bölgelerde tarım ve hayvancılık üretimi artmış mıdır? Bu konudaki sayısal veriler nasıldır?
En önemli soruyu en sona bıraktım:
Sayın bakan, kuşdilini kurtarabildiniz mi? Kuşdilini kurtarmak için ne kadar harcama yaptınız? Bunun için kaç personel görevlendirdiniz?
2024 bütçesi de halkın, emekçinin, yoksulun değil, bir avuç zenginin ve yandaşın çıkarını kollama bütçesidir. Vergilerimizi halk için harcamak yerine, şirketlere aktarma bütçesidir.
Partim ve şahsım adına genel kurulu selamlıyorum
Bir yanıt bırakın