TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki soruların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
İbrahim AKIN
İzmir Milletvekili
Türkiye, çok uzun süredir ekonomik bir kriz içerisindedir. Bu kriz gün geçtikçe toplumun tüm yaşam alanlarına sirayet etmekte ve herkes tarafından daha fazla hissedilir hale gelmektedir. Sadece büyük tekeller olarak adlandırılabilecek sermaye sahipleri bu krizden etkilenmemektedir. Yoksul ve emekçi insanların üzerine adeta bir karabasan gibi çöken kriz, ilkokul çocuklarının beslenme çantalarına konulan yiyeceklerden bile fark edilir duruma gelmiştir. Hal böyle iken, işsizlik her geçen gün artmaya devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın resmi sitesinde
,“10 Ekim 2024 tarihinde açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2024 yılı Ağustos ayında yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti.” ifadelerine yer verilmiştir.Çeşitli sermaye sahipleri, bu ekonomik krizi fırsat bilerek ve işçilerin işten çıkarılma korkusunu kullanarak her türlü hukuksuz tutumun içerisine girmektedir. Bunlardan biri, benim de seçim bölgem olan İzmir’de basında yer alan haberlerle gün yüzüne çıkmıştır.
30 yıl önce kurulduğu günden bu yana Türkiye’de en çok aboneye sahip operatör şirketi olan Turkcell’de, çalışanların yaşadığı haksızlıklara dair çarpıcı bilgilere ulaşılmıştır. Turkcell Global Bilgi Bornova Kazımdirik Şubesi bünyesinde daha önce satış departmanında çalışan bir işçi, şirketin çalışanlarına yönelik uyguladığı baskı ve haksızlıkları şöyle anlatmıştır: “Biz ağır hasta olduğumuzda ya da ölümcül bir kaza geçirdiğimizde raporumuz olmasına rağmen maaşlarımızı doğru düzgün alamadık. Resmi tatillerde dahi ücretsiz izin yazıldı ve üç beş günlük resmi tatilde maaş kesintisine gittiler. Her şeyi yasal kılıfa uydurdular; uymadığında da mobbinge baskıladılar” diyerek iddialarını sıralamıştır.
Bu haber, sadece yaşanan tekil bir örneği göstermektedir. Basına yansımayan ve toplumun haberdar olmadığı daha nice olayın gerçekleştiği sorusu akıllarda belirmektedir.
Bu bağlamda;
- Bakanlığınız bahsedilen bu hukuksuz uygulamaların gerçekleştiğinden haberdar mıdır? Haberdar ise herhangi bir yaptırımı olacak mıdır? Haberdar değilse bu kurumlarda en son ne zaman denetim yapılmıştır? Bu denetimin sonucunda ne gibi çıktılara ulaşılabilmiştir?
- Bahsi geçen haberde herhangi bir sendikal girişimde tüm işçilerin işten atılacağı konuşulup tehditler savrulduğu ifade edilmiştir. Bu iş yeri bünyesinde herhangi bir sendikanın faaliyeti olmuş mudur?
- Rapor getiren işçilerin maaşları işe devamsızlık gösterilerek kesilmiş midir? Kesilmiş ise bakanlığınızın bu konuya herhangi bir müdahalesi olacak mıdır?
- Yasal olarak mümkün olmayan resmi tatillerde çalıştırma veya ücretsiz izin gösterme iddiaları gerçek midir? Gerçekse bu konuda nasıl önlemler almayı planlıyorsunuz?
Bir yanıt bırakın