SEFERİHİSAR YANGININDA EVİ TAMAMEN YANAN METİN SELEK’İN DURUMUNU ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANINA SORDUM.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki soruların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat KURUM tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

  İbrahim AKIN

İzmir Milletvekili

İzmir’in Seferihisar ilçesinde Haziran ayında İzmir Valisi Süleyman Elban’ın açıkladığı üzere GDZ Elektrik sorumluluğunda olan elektrik hatlarından kaynaklı başlayan orman yangını, geniş alanlara yayılarak birçok konutun ağır hasar görmesine veya tamamen yanmasına neden olmuştur. Bu afet, yurttaşların can ve mal güvenliğini tehdit ederken, afet sonrası süreçlerde yaşanan aksaklıklar mağduriyetleri derinleştirmektedir.

Bu bağlamda, Seferihisar yangınında Atatürk Mahallesi’ndeki evini tamamen kaybeden ve ağır hasar tespiti yapılan Metin Selek, eşi, oğlu, kızı ve iki torunu ile birlikte yaklaşık bir aydır sokakta kalmakta, komşularından destek almaktadır. Ailenin beyanına göre, yangın sırasında evlerinin bulunduğu bölgeye üç gün boyunca herhangi bir söndürme müdahalesi gelmemiş, evleri tamamen yanmış, duvar sıvaları dökülmüş ve çatıları düşmüştür. Koah hastası olan Metin Selek ve ailesi kendi çabaları ile kurtulurken benzer şekilde evi yanan ve hasta olan yan komşularını da kurtarmışlardır.  

İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı yangın raporunda kronik koah hastalığı sebebi ile kullanılan makine dahil binadaki tüm eşyaların yandığı tespit edilmiştir. Bakanlığınızca verilen raporda ise evin ağır hasarlı olduğu tespiti yapılmıştır. AFAD ise bu duruma istinaden kendilerine 110.000 TL hasar ve 52.000 TL eşya yardımında bulunmuştur. Ayrıca, ailenin neredeyse bir ay geçmiş olmasına rağmen evlerine müdahale etmeye izin verilmediği ve müdahale etmeleri durumunda devlet desteğinin kesileceği söylenmiştir.

Diğer yandan, yangın felaketinin ardından İzmir’in Ödemiş ve Seferihisar ilçelerinde yangın mağdurları için toplam 281 yeni konut yapılacağı ve bir yıl içinde teslim edileceği yönünde resmî açıklamalar yapılmıştır. Ancak Kadir Selek ailesi örneğinde olduğu gibi mağdurların bu süreçte eve erişimi ve yaşadıkları belirsizlikler devam etmektedir.

Bu bağlamda;

  1. Metin Selek ve ailesinin özelinde Seferihisar yangınında tamamen yanan ve ağır hasar tespiti yapılan evine ilişkin AFAD tarafından verilen 162.000 TL yardım tutarları hangi somut kriterlere göre belirlenmiştir?
  2. AFAD’ın vermiş olduğu miktar tamamen yanmış olan evlerinin yeniden inşası veya benzer bir konut edinmesi için yeterli midir?
  3. Valinin de açıkladığı üzere elektrik hatlarının sebep olduğu bu vahim olayda GDZ Elektrik zararın tazminine ilişkin ne gibi rol üstlenecektir?
  4. Seferihisar’ın Atatürk Mahallesi bölgesinde, yangın sırasında “üç gün boyunca kimse söndürmeye gelmemiş” olduğu yönündeki iddialar hakkında Bakanlığınızın bir incelemesi bulunmakta mıdır? Resmî müdahale kayıtları ile yurttaşların yaşadığı bu ağır mağduriyet ve müdahale eksikliği algısı arasındaki çelişki nasıl açıklanmaktadır?
  5. Ağır hasarlı olduğu tespit edilen konutlara üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen herhangi bir devlet kurumu herhangi bir müdahale de bulunmamıştır. Afetzedelerin bireysel imkanları ile oluşturacakları müdahaleye de izin verilmemektedir. Bakanlığınızın bu duruma ilişkin nasıl bir tasarrufu olacaktır?
  6. İzmir’in Ödemiş ve Seferihisar ilçelerinde yangın mağdurları için toplam 281 yeni konut yapılacağı açıklanmıştır. Aktardığımız örnekte olduğu gibi evini kaybeden ve “hak sahipliği” kriterlerini karşılayan afetzedelerin bu konutlardan faydalanabilmeleri için hangi süreçleri takip etmeleri gerekmektedir? Bu süreçte kendilerine hangi koşullarda destek sağlanmaktadır?  
  7. Metin Selek ve ailesinin yaklaşık bir aydır sokakta veya uygun durumdaki komşularında kaldığı göz önüne alındığında, kendilerine geçici barınma (çadır, konteyner kent vb.) sağlanmamasının nedeni nedir? Afetzedelerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Bakanlığınızın mevcut politikaları ve uygulamaları nelerdir? Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için hangi önlemler alınmaktadır?  
  8. 7269 sayılı Kanun kapsamında “hak sahipliği” kriterleri arasında, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırılmamış binalar için devletin konut yapma yükümlülüğünün ortadan kalkabileceği belirtilmektedir. Orman yangınları için de benzer bir durum söz konusu mudur? Yangın mağdurlarının sigorta durumları, hak sahipliği ve konut yardımı süreçlerinde nasıl değerlendirilmektedir?  

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*