TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki soruların Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
İbrahim AKIN
İzmir Milletvekili
Antakya’da bulunan Hüsnü Özyeğin (eski adı Osman Ötken) Anadolu Lisesi’nin resmi sosyal medya hesabında paylaşılan ve “Camiye Çağrı / Cuma videosu” başlığıyla yayılan görüntülerde; reşit olmayan öğrencilerin imam kıyafeti, cübbe ve sarık giydirilerek, “Ezan ile gelmezsen sela ile gelirsin”, “Elbiseyle gelmezsen kefen ile gelirsin”, “Canlı gelmezsen ölü gelirsin” ve “Gel camiye, canlı gel; yoksa mevta gelirsin” gibi tehditvari ve dinî-siyasi çağrı içeren söylemlerin öğrenciler aracılığıyla dolaşıma sokulduğu basına yansımıştır. Bu paylaşım, hem öğrencilerin güvenliği ve mahremiyeti hem de kamusal, laik ve tarafsız eğitim ilkesinin korunması açısından derin kaygılar doğurmuştur.
Olay üzerine bölgedeki eğitim sendikaları, öğrenci ve veli örgütleri ile sivil toplum kuruluşları videoya tepki göstermiş; “okulların dinî propaganda alanı olamayacağı”, “çocukların siyasi ve ideolojik malzeme yapılmaması” gerektiği vurgulanmıştır. Eğitim emekçileri ve sendikalar, okul yönetimi ve paylaşımı gerçekleştirenler hakkında idari ve hukuki işlem başlatılması çağrısında bulunmuşlardır. Bu tepkiler kamuoyunda yaygın biçimde yer almıştır.
Kamusal eğitim sisteminin tarafsızlığı anayasanın ve ilgili mevzuatın gereğidir. Okulların herhangi bir mezhep, cemaat, tarikat veya siyasi görüş lehine araçsallaştırılması kabul edilemez. Reşit olmayan öğrencilerin videoda araçsallaştırılması ve tehdit dili taşıyan ifadelerin kullanılması, çocuk hakları, öğrenci güvenliği, dinî propaganda yasağı ve kamu görevlilerinin tarafsızlık yükümlülüğü açısından ciddi sorumluluk ve soru işaretleri doğurmaktadır. Ayrıca sosyal medya üzerinden yayılan bu tür içeriklerin kaldırılması, sorumluların tespiti, görevden alınması ve hukuki/sicil işlemlerinin başlatılması hususları da devlete doğrudan bir görev yüklemektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci güvenliği, laiklik prensibi ve eğitim öğretim ortamlarının herhangi bir dini-siyasal propaganda aracına dönüştürülmemesi konusundaki politika, talimat ve denetim mekanizmalarının derhal açıklanması, benzer olayların tekrarını önleyici düzenlemelerin varlığı veya alınacak tedbirlerin kamuoyuna duyurulması elzemdir. Bu bağlamda Bakanlığın olay hakkında bilgi vermesi, sorumlulara yönelik işlem yapıp yapmadığının açıklanması ve geleceğe yönelik somut önlemleri açıklaması gerekmektedir.
Bu konuyla ilgili olarak;
- Hüsnü Özyeğin (Osman Ötken) Anadolu Lisesi’nin resmi sosyal medya hesabında paylaşılan ve reşit olmayan öğrencilerin imam kıyafeti, cübbe ve sarıkla gösterildiği “Camiye Çağrı / Cuma videosu” hakkında Bakanlığınızın bilgisi var mıdır? Varsa olayın tespit edildiği tarih ve saat nedir?
- Söz konusu videoda yer alan reşit olmayan öğrencilerin sosyal medya paylaşımına katılmaları okul yönetimi tarafından mı, öğretmenler tarafından mı, yoksa üçüncü şahısların yönlendirmesiyle mi sağlanmıştır? Bakanlığınızca bu açıdan kimlerin sorumlu olduğu tespit edilmiş midir? Tespit edilmişse kimlerdir ve hangi idari ve hukuki işlemler başlatılmıştır
- Videoda kullanılan ifadelerin “tehdit/ayrımcı söylem” teşkil ettiği açıkken; okul yönetimi veya il/ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından videonun paylaşılmasına kim, hangi gerekçe ile onay vermiştir? Paylaşımı gerçekleştiren sosyal medya hesabının yönetimi kime aittir; ilgili hesapla ilgili erişim, silme ve arşiv kayıtları Bakanlığınızca incelenmiş midir?
- Öğrencilerin rızası, veli izni ve çocukların korunması bakımından usule aykırılık var mıdır? Çocukların medya ve siyaset amaçlı kullanımı hakkında 5616 sayılı Basın Kanunu/çocuk koruma mevzuatı ve MEB iç mevzuatı çerçevesinde hangi somut adımlar atılmıştır?
- Bu tür dinî-siyasi içerikli paylaşımların kamusal eğitim alanında üretilmesini engellemek için Bakanlığınızın okullar, yöneticiler ve öğretmenler için kalıcı, denetimli ve bağlayıcı bir protokolü/tedbirleri var mıdır?
- Okullarda laiklik, ifade özgürlüğü sınırları, öğrenci hakları ve dini tarafsızlık ilkesi konusunda okul personeli ile öğrencilere yönelik hangi eğitim/rehberlik/denetim programları uygulanmaktadır?
- Bu olaydan hareketle, MEB’in gelecekte benzer istismar vakalarını önlemek amacıyla somut, tarihlendirilmiş ve kamuoyuna ilan edilecek bir eylem planı var mıdır? Varsa planın ayrıntıları nelerdir; yoksa plan hangi süre içinde hazırlanacaktır?
- Bu tür içeriklerin hazırlanması ve paylaşılmasında dış aktörler (cemaat, tarikat veya sivil/toplumsal aktörler) tespit edilirse Bakanlığınız bu aktörlerle ilgili nasıl bir yaptırım mekanizması uygulamayı öngörmektedir? Bu konuda İl/İlçe milli eğitim müdürlükleri ile İçişleri/Valiliklerin koordineli hareket etmesi planlanmakta mıdır?
- Bakanlığınız öğrencileri koruma, kamusal eğitimin laikliğini güvence altına alma, okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin tarafsızlık yükümlülüğünü uygulamada etkinlik sağlama ve benzeri hallerde derhal uygulanacak “acil müdahale prosedürü” oluşturma konusunda hangi adımları atacaktır?
Bir yanıt bırakın