Milli Eğitim Bakanının Verdiği Yanlış Verilerle Kamuoyunu Yanıltması Hakkında Soru Önergesi

Eğitim emekçilerini, çalışan, üreten ve alnının teriyle hak ettikleri ücretlerin çok altındaki bir gelire mahkûm şekilde emek harcayan insanlar olarak değil, “fonlanan” birer bedavacı gibi gören Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sınıf mevcutları ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı konularında  kamuoyunu yanıltıcı bilgiler veriyor.

Bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanının yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına aşağıdaki Soru Önergesini verdim.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki soruların Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
 
   İbrahim AKIN
İzmir Milletvekili
 
 
Bakan Yusuf TEKİN’in basına demeç verirken kullandığı bazı ifadelerin özellikle eğitim emekçileri arasında tartışmalar yarattığı bilinmektedir. Bakan Yusuf TEKİN, basına konuşmaları sırasında Türkiye’de, halen çalışmakta olan öğretmenleri kastederek “Dünyanın hiçbir tarafında bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi, kamu tarafından fonlandırılmıyor.” ifadesi kullanmıştır. “Fonlama” ifadesi bir finans terimdir. Bakan TEKİN’in kullandığı anlamı ise daha çok “kitle fonlaması” tanımına uygun görünmektedir. “Kitle fonlaması”, çok sayıda bireyin küçük bağışlarla bir yatırımı desteklemesi anlamına gelmektedir. Bakan TEKİN’in, bu sözcüğün anlamını bilmiyor olacağı düşünülemeyeceğine göre, öğretmenlere verilen maaşları, ürettikleri hizmetin karşılığı değil de bağış gibi değerlendirdiğine ilişkin kamuoyunda süren tartışmalar söz konusudur.
 
Bakan TEKİN, öğretmenler hakkında “fonlanma” ifadesi kullandığına göre burada kastettiği kesimin, devlet okullarında çalışmakta olan öğretmenler olduğu anlaşılmaktadırdur.
 
Öte yandan Bakan TEKİN, yine basına yaptığı konuşmalarda Türkiye’de “şu an derslik başına düşen öğrenci sayısının 22 olduğunu” da söylemiş; “öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da 13-14’lere kadar düşmüş durumda” olduğunu belirtmiştir.
 
Bilindiği gibi M.E.B. Strateji Geliştirme Başkanlığı, her yıl eğitim istatistiklerini yayınlamakta, bu istatistiksel veriler, https://sgb.meb.gov.tr internet adresinden kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
 
En son yayınlanmış olan  istatistikler, M.E.B. Strateji Geliştirme Başkanlığının 2022-2023 öğretim yılına ilişkin olan verilerdir. 2022-2023 istatistiklerine göre Türkiye’de resmi kurumlarda öğrenim görmekte olan toplam öğrenci sayısı 15.887.296’dır. Aynı öğretim yılında resmi kurumlarda okul sayısının 60.734, toplam derslik sayısının da 613.785 olduğu belirtilmektedir. Yine aynı öğretim yılında resmi okullarda (tüm kademelerde) görevli öğretmen sayısının ise, 974.488 olduğu görülmektedir.
 
MEB istatistikleri göz önüne alındığında, Türkiye’deki devlet okullarında 2022-2023 öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı 15.887.296 / 613.785 = 25,88 kişidir. Oysa Bakan TEKİN, bu rakamı 22 olarak ifade etmiştir. Bakan TEKİN’in belirttiği gibi devlet okullarında sınıf mevcutlarının 22’ye düşebilmesi için, halen 613.785 olan derslik sayısının, 720.000 olması, yani, mevcut derslik sayısına en az 106.000 derslik daha eklenmesi gerekmektedir.
 
Aynı verilere göre Türkiye’deki devlet okullarında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ise 15.887.296 / 974.488 = 16,30 kişidir. Ayrıca öğretmen başında düşen öğrenci sayısında sınıf içinde eğitim öğretim faaliyetini yürüten öğretmen sayısı esas alındığında durum biraz daha farklılık göstermektedir. Toplam 60.734 okul olduğuna göre, her okulda 1 müdür, 1 de müdür yardımcısı olduğu varsayıldığında, toplam öğretmen sayısının en az 120 bini fiilen sınıf içi eğitimden uzaktır. Bu durumda sınıflar baz alındığında ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 18,5’e kadar yükselecektir. En iyi olasılıkla bile 16’nın üzerinde olan bu sayıyı Bakan TEKİN, 13-14 olarak açıklamıştır. Bakan TEKİN’in söylediği gibi öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 13-14 olabilmesi için devlet okullarındaki öğretmen sayısının en az 1.200.000 olması gerekmektedir. Oysa mevcut durumda resmi devlet okullarında okul yöneticileri dâhil çalışan toplam öğretmen sayısı 974.488’dir. Yani Bakan TEKİN’in iddia ettiği gibi öğretmen başına 13-14 öğrenci düşebilmesi için 2022-2023 istatistiklerinde yer alan mevcut öğretmen sayısına ek olarak en az 225.000 öğretmenin daha devlet okullarına atanması gerekmektedir.
 
Bu bağlamda;
 
1- Bakan TEKİN, öğretmenler için ifade ettiği “fonlanma” kavramı ile neyi kastetmiştir? Bu ifadenin 1 milyona yakın eğitim emekçisini rencide ettiğinin farkında mıdır?
 
2- Bakan TEKİN, “fonlanma” ifadesinden dolayı eğitim emekçilerinden özür dilemeyi düşünüyor mu?
 
3- Bakan TEKİN’in sınıf mevcutları ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısıyla ilgili açıklamasında kullandığı rakamlar, MEB-Strateji Geliştirme Başkanlığının verileriyle uyuşmadığına göre, Bakan TEKİN’in açıklamasındaki verilerin kaynağı nedir?
 
4- Bakan TEKİN’nin basına ifade ettiği rakamlarla MEB verileri arasında farkın olmasının nedeni nedir? Bakan TEKİN’in açıklamalarında kullandığı veriler mi, yoksa İnternette de yayınlanan MEB istatistikleri mi doğrudur?
 
5- Bakan TEKİN’in basına söylediği gibi devlet okullarında sınıf mevcutlarının 22’ye düşmesi için gerekli olan 106.000 yeni derslik hizmete alınacak mıdır? 106.000 yeni derslik yapılacaksa bunun gerçekleşme takvimi nedir?
 
6- Bakan TEKİN’in basına söylediği gibi öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 13-14’lere düşmesi için gerekli sayı olan 225.000 yeni öğretmen atanacak mıdır? Atanacaksa atama takvimi nedir?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*