AKP, Neden Durdurulmalı?

AKP iktidarının her biri, ekonomik, toplumsal, siyasal ve ekolojik yıkım anlamına gelen politikaları, ülkeyi tam anlamıyla bir batağa sürüklüyor. Bugün Türkiye’de yaşayan on milyonlarca insan, sadece bugününü değil geleceğini de kaybetmiş durumda.

Bu nedenle başlıktaki soruya verilecek yanıtların sayısı bugünün Türkiye’sinde oldukça fazla. Yurttaşların en temel demokratik haklarından dahi mahrum bırakılmasından tutun da geleceksizliğin karamsarlığı içinde ülkeyi terk etmek için akla gelebilecek ter türden yöntemi kullanmayı göze alan gençlerin sorunlarına; eşit yurttaşlık hakkını kullanamayan toplumsal kesimlerden, iradesine el konulmuş halkın sorunlarına kadar bu soruya oldukça geniş bir yelpazede onlarca yanıt verilebilir. Fakat bugünkü değerlendirmede bu onlarca yanıttan sadece bir tanesinin üzerinde kısaca duracağız.

22 yıllık AKP iktidarı, yüz yıllık Cumhuriyet döneminin en acımasız doğa katliamlarına imza atan, adeta eline doğanın kanı bulanan doğa katili olan bir yönetimdir. Tüm müktesebatını doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesine ve bu alanlar için onay verdiği talan projelerine bağlayan AKP, bu ülkede tarihte eşi görülmemiş ağır bir ekolojik yıkımın faili durumundadır.

Gezi Parkı direnişine gözünü karartarak acımasızca saldıran bu iktidar, yıllardan beri doğa talanına karşı çıkan her itiraza, yine benzer şekilde gözü kara bir saldırganlıkla yanıt verdi.

AKP, sürekli ve sistematik bir yöntem haline getirdiği Torba Yasa yoluyla, tüm mevzuatı, doğa talanının önünü açacak şekilde düzenliyor. Doğa talanı konusunda şirketleri memnun etmek ve istediklerini onlara vermek için, bazen birkaç ay önce değiştirdiği yasayı bir kez daha değiştirerek kendisine sipariş edilmiş olan düzenlemeleri peş peşe hayata geçiriyor.

Ülkenin birçok bölgesindeki doğa katliamı, ya madencilik ya da enerji sektöründeki şirketlerin talepleri üzerine hayata geçirilen düzenlemeler aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Örneğin, yakın zaman önce yine bir Torba Yasa ile Maden Kanununda değişiklik yapma yoluna gidilmişti. Bu değişiklik AKP’nin son 20 yılda Maden Kanununda yaptığı yirmi üçüncü değişiklikti. Çünkü çıkardıkları yasa, bir süre sonra şirketlerin ihtiyacı için yetersiz hale geliyor ve şirketler yeni bir düzenleme yapılmasını istiyorlar. Talimatı şirketlerden alan AKP iktidarı da, her ne pahasına olursa olsun kendisinden istenen değişiklikleri hemen gerçekleştirmek için işe girişiyor.

AKP’nin doğayı ve doğal yaşam alanlarını şirketlere peşkeş çekme örneklerinden (şimdilik) sonuncusu, 12 Mart 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle gerçekleşti.

Bu Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle doğal yaşam savunucularının korumak için aylarca ve hatta yıllarca mücadele ettikleri Akbelen Ormanı’ndaki 190 adet parsele, Acele Kamulaştırma yoluyla el konuldu. Üstelik bu araziler sadece Akbelen’dekilerden ibaret değil. Balıkesir, İzmir, Manisa, Ankara, Eskişehir, Çorum, İstanbul gibi yerlerde yüzlerce parsellik arazi de aynı Kararnameyle gasp edildi. El konulan araziler Sabancı, Rönesans, Kalyon, Limak, IC Holding, Total gibi holdinglerin işletmelerini büyütmesi için kullanılacak.

Ülkeyi parsel parsel şirketlere peşkeş çeken AKP’nin, neden durdurulması gerektiğine dair verilebilecek onlarca cevap içinden sadece bir tanesi bile yeterlidir. AKP iktidarı bu ülkede son yüz yıl içinde akıl almaz düzeyde gerçekleştirilen ekolojik yıkımın baş sorumlusu durumundadır.

Bu yüzden, AKP mutlaka durdurulmalıdır!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*